Ülkemizde yaygın olarak görünen mesleki solunum sistemi hastalıkları nelerdir

Ülkemizde yaygın olarak görünen mesleki solunum sistemi hastalıkları nelerdir, daha çok hangi meslek gruplarında görülmektedir? Bu hastalıkların önlenmesi için ne gibi tedbirler alınmalıdır? Araştırınız.

Meslek hastalığı mevzuat tanımı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğra­dığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.

En genel ve kolay anlaşılacak tanım ise belli mesleklerde toplumun diğer kesimlerine göre daha sık rastlanan hastalık türlerine meslek hastalığı denir.

İşveren veya iş sağlığından sorumlu kişiler işyeri çalışanlarının hastalıklarını takip ederek bile iş yerlerinde bulunan meslek hastalığı risklerini belirleyebilirler. Örneğin çalışanların sık bel ağrısı şikâyetinden ergonomik koşullar veya sık nezle grip olmalarından termal koşullarda sıkıntı olduğu anlaşılabilir..

Meslek Hastalıklarının Sınıflandırması Temel olarak 5 grupta yapılabilir.

A Grubu : Kimyasal Maddelerle olan Meslek Hastalıkları

B Grubu : Mesleki Deri Hastalıkları

C Grubu : Mesleki Solunum Sistemi Hastalıkları

D Grubu : Mesleki Bulaşıcı Hastalıklar

E Grubu : Fiziksel Etkenlerle oluşan Meslek Hastalıkları

Bu çalışmada sadece mesleki solunum sistemi hastalıkları üzerinde durulacaktır.

Mesleki Solunum Sistemi Hastalıkları

Mesleki Solunum Sistemi Hastalıkları temel olarak tozlardan kaynaklanan hastalıklardır. Tozlardan meydana gelen meslek hastalıkları ise bütün meslek hastalıklarının en büyük bölümünü oluşturmaktadır.

Tozlardan oluşan hastalıkların genel adları “Pnömokonyoz“dur.  Zararlı toz parçacıkları çalışanlar tarafından solunduğu zaman, akciğerlerde küçük bir iltihabi kitle oluşturur. Bunlar ise, röntgen filminde, birer katı yumru olarak görülürler. Röntgen filminde, bu şekilde lekeli görüntü veren hastalıklara Pnömokonyoz denir. Akciğer dokusu incelir ve esnekliği kaybolur. Bu durum, Fibrozis olarak bilinir. Sonuçta hastadaki nefes darlığı, gün geçtikçe daha da artar ve kalıcı bir öksürüğe dönüşür. Hastalığa bir kez yakalanıldıktan sonra, solunan havadaki toz oranında azalma olsa da, akciğer dokusundaki hasar kalıcıdır. Kişi sonunda öyle kötü bir döneme girer ki, evinden dışarı çıkamaz hale gelir. Solunan toz parçasının hangi madde olduğu röntgenden anlaşılabilir. Çünkü toz partiküllerinin çeşidine göre akciğerdeki dağılımları değişir.

Mesleki Solunum Sistemi Hastalık Türleri

Pnömokonyoz türleri, hastalığa neden olan toza göre isimlendirilirler. Meslek gruplarına bağlı olarak en sık, silikoz, asbestoz, berillioz, bisinoz gibi hastalıklar meydana gelmektedir.

Silikoz: Serbest silisyum oksit maruziyeti ile meydana gelen akciğer fibrozisidir. Yaygın ve tehlikeli bir toz hastalığıdır. Yerkabuğunun yaklaşık %25.7 si silisyum elementinden oluşur. Silisyum doğada silisyum oksit (SiO2) olarak kum ve kuartz şeklinde bulunur. Silikoz, aşırı maruziyet sonucu akciğerlerde oksijen alım yeteneğini düşüren bir scar (ölü doku) dokusu oluşturan, bazen de öldürücü olan bir akciğer hastalığıdır.

Asbestoz: Amyant tozları ile meydana gelen bronkoplumoner fibrozisdir.

Berillioz: Berilyum tozlarının solunması ile meydana gelen yaygın bronko- pnomokonyozdur. Alüminyumdan daha hafif, ama daha sert ve erime noktası da yüksek bir element olan Berilyum ender elementlerdendir. Yerkabuğunda ancak %0,0006 oranında bulunur bu sebeple kullanımı bilgisayar parçaları ve uzay teknolojisi gibi birkaç özel alanla sınırlıdır.

Bisinoz: Pamuk lifleri, yaprak, keten ve kenevir liflerinin solunması ile meydana gelen belli zamanlarda kendini gösteren astım nöbetleri şeklinde ortaya çıkan fibrozisdir.

Bisinoz; Silikoz gibi ölü doku ve Asbestoz gibi kansorejen etki yapmayıp akciğerde alerjik etki yapmaktadır.

Tozlar

İnsan sağlığı bakımından önemli olan 0.5 – 100 mikron arasın­daki büyüklüklere sahip olan tozlardır. Örnek olarak deniz kenarlarında bulunan tipik deniz kumu neredeyse tamamen silisyum içeriğinden oluşur fakat kimse sahilde silikoz hastalığına yakalanmaz. Bunun sebebi sahil kumunun 100 mikrondan büyük olması sebebiyle solunum yolunu geçerek akciğere ulaşamamasıdır. Fakat deniz kumunu alır kot taşlamak için veya kumlama makinasında pas sökmek için kullanırsanız parçalanan deniz kumu çalışanın kısa sürede pnömokonyoz hastalığına yakalanmasına sebep olacaktır.

11. SINIF KÖK-E YAYINLARI BİYOLOJİ DERS KİTABI CEVAPLARI

Yorum yapın