11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Cumhuriyet Döneminde Roman 1923-1950 Cevapları

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb 6. Ünite Roman Sayfa 156, 162, 163, 164, 169, 170 Cumhuriyet Döneminde Roman 1923-1950 Metni Etkinlik Soruları ve Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 156 Cevapları

DERSE HAZIRLIK

1. Aşağıdaki metinden hareketle aydınların ve gençlerin milletlerine karşı sorumluluklarının neler olduğunu tartışınız.

Cevap: Atatürk, başka milletleri mutlu eden şeylerin bizi mutlu etmeyebileceğini anlatmakta. Başka milletlerden aldığımız örnekleri kendi milletimize uygun hale getirmemiz gerektiğinden bahsetmekte. Bunu bir sorumluluk olarak görmekte. Peki nedir bu sorumluluklar madde madde yazalım;

  • Başka bir milleti mutlu eden şeyi kendi süzgeçlerinden geçirmeden kendi milletimize uygulamamalılar.
  • Aydınlar, mutlu eden şeyleri kendi milletimizin adet, gelenek ve göreneklerine uygun olacak şekilde uyarlamalı.
  • 10 düşün 1 söyle de mantık gibi defalarca düşünülmeli ve önce aydınlarının kendilerinin ikna olması gerekmekte.
  • Aydınlarımız bir yetişkin, yol gösterici gibi davranmalı. Sorumsuzluk, gelişi güzel fikirler sunmamalı.
  • Aydınlarımız, milletimizin gelişimini, eğitimini, mutluluğunu artıcı şeyler üretmek için çok çalışmalı.
  • Aydınlarımız, milletimizi mutluluğa götürmek için tüm dünyadaki örnekleri incelemeli her türlü bilgi, keşif ve ilimden yararlanmalar.

2. Bir toplumda aydınların halka yabancılaşmasının ve onu ihmal etmesinin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini tartışınız.

Cevap: Halkından uzak kalmış bir sanatçı halkının sorunlarını ve yaşadığı toplumun gerçeklerini eserlerine yansıtamaz. Sanatçı toplumuna karşı sorumludur bu sorumluluğunu yerine getirmek için de eserlerinde işleyeceği konular ve mesajlar önemlidir. Ama bunları halkını tanımadan yapamaz. Bu yüzden halkına yabancılaşmak yerine halkıyla iç içe olmalıdır.

11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 162 Cevapları

1. Yaban adlı metindeki açık ve örtük iletileri belirleyiniz.

Açık İleti: Bir paşanın oğlu olan Ahmet Celâl, I. Dünya Savaşı’nda sağ kolunu kaybeder; bu nedenle henüz otuz beşine girmeden bütün yaşam sevincinin tükendiğini hisseder. Savaşın bitiminde İstanbul’un düşman işgaline uğramasından sonra emir eri Mehmet Ali’nin davetine uyarak onun Orta Anadolu’da Porsuk Çayı kıyısındaki köyüne yerleşir. Ahmet Celâl, köylülerle kaynaşmak ister ancak köylüler onu kendileriyle hiçbir ortak yanı olmayan bir yaban olarak görür; onunla aralarına hep mesafe koyarlar.

Örtük İleti: Halkına yabancılaşmış biri halkı aydınlatamaz halka yön veremez onu geliştiremez.

2. Metinde yazara özgü dil ve anlatım özelliklerini belirleyiniz.

Cevap: Sade halk diliyle yalın bir anlatımla yazılmış bir metindir. Metin samimi diyalogların ve orjinal benzetmelerin de sıklıkla görülebileceği bir metindir. 

3. “Talim, terbiye, iyi örnek, bunların hepsi geçici şeylerdir. Ve çevre değiştirmedikçe, insanın değişmesine imkan yoktur’.’ sözüyle ne anlatılmak istenmiştir? Açıklayınız.

Cevap:İnsan kendisini değiştirmekle başlar her şeye ama eğer kendisi değişirken çevresi sabit kalırsa yine de huzursuz ve mutsuz olmaya mahkum olacaktır. Bu yüzden insanın kendisiyle beraber bir süre sonra çevresini de geliştirmeye ve değiştirmeye çalışması gerekmektedir.

4. Yaban adlı metinde zaman ve mekânın özelliklerini belirleyiniz.

Zaman : Kurtuluş Savaşı sırasında ve sonrasında yaşanılan olaylar anlatılmaktadır.

Mekan: Anadolu ve özellikle Porsuk Çayı yakınlarındaki yerleşimler mekan olarak karşımıza çıkar. Haymana, Mihalıççık ve Sivrihisar…

5. Metindeki millî, manevi değerlerle dönemin sosyal ve tarihî ögelerini belirleyiniz.

Cevap: Sosyal öğe olarak dönemin Anadolu coğrafyasının çoraklığı, ıssızlığından bahsedilmiştir. Tarihi öğe olarak ise köydeki köprüler ve yapılardan söz edilmektedir. Milli değerlere örnek olarak gelenek ve göreneklere yer verildiğini söyleyebiliriz.

11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 163 Cevapları

7. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun kitabınızdaki biyografisinden yararlanarak metinle yazar arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.

Cevap:  Yazar Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’ya TBMM gözlemcisi olarak görev için yollanmıştır. Yapılan mezalimleri tespit etmek görevindeki Yakup Kadri o günlerdeki izlenim ve çalışmalardan hareketle eserini oluşturmuştur. Birinci elden kaynaklardan faydalanması eserini oluşturmakta ona yardımcı olmuştur. 

8. Realizm akımının Yaban adlı metne etkilerini değerlendiriniz.

Cevap:Realizm gerçekçilik demektir. Yakup Kadri de bu eserinde gerçeklerden yola çıkmış gördüklerini düşüncelerini yoruma yer bırakmadan olduğu gibi okura sunmuştur. 

9. Metindeki temel çatışmayı ve bu çatışma etrafında metinde yer alan diğer çatışmaları belirleyiniz.

Cevap: Metinde halk ve aydın çatışması vardır. Bir tarafta halka inemeyen aydının bunalımları ile aydını anlamak için çaba sarf etmeyen köylüler arasındaki çatışmalar görülmektedir. 

a. Bu parçada yararlanılan anlatım tekniğini belirleyiniz.

Cevap: Bu parçanın anlatım tekniği olarak betimleme ve öykülemeden bahsedebiliriz. 

b. Belirlediğiniz anlatım tekniğinin özelliklerini belirtiniz.

Betimleyici Anlatım Özellikleri:

  1. Betimlemeler açıklayıcı ve sanatsal betimleme olmak üzere ikiye ayrılır.
  2. Kişinin iç dünyasını anlatan betimlemelere tahlil (ruhsal portre) denir.
  3. Kişinin dış görünüşünü anlatan betimlemelere fiziksel (simgesel) betimleme denir.
  4. Roman, hikâye, tiyatro, gezi yazısı, şiir gibi türlerde kullanılır.
  5. Kelimenin yan anlamına ve mecaz anlamlarına yer verilebilir.

c. Parçadaki anlatım tekniğinin işlevini tartışınız.

Cevap: Parçaya zenginlik katmıştır. Okurun o günleri ve coğrafyayı gözünde canlandırmasını kolaylaştırmıştır. 

11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 164 Cevapları

1. Size huzur veya huzursuzluk hissettiren durumlar nelerdir? Açıklayınız.

Cevap: Manevi olarak ailesi ile iletişimi ve bağları iyi olmayan bu bağları da kuvvetli olmayan bireyler huzursuzluk içerisinde yaşamlarını sürdürürler.  Manevi huzursuzluk da ne yazık ki çoğu zaman tanımlanama. Hep içinde bir sıkıntı olan insanlar vardır mutlaka çevrenizde işte bu insanın kendi vicdan merhamet ve iyilik terazisinde ve muhakemesinde yolunda gitmeyen bir şeylerin var olduğunun bir göstergesidir. Huzurlu hissettiren durumlar ise yine kişiden kişiye değişiklik göstergede yukarda belirttiğimiz durumların tersi olarak değerlendirilebilir.  Yani bireyin sevildiği, saygı ve değer gördüğü ortamında huzurlu olması olağan bir sonuç olarak karşımıza çıkar.

2. Aşağıdaki görsellerde bulunan yerlerden hangilerinde kendinizi huzurlu hissedersiniz? Neden?

Cevap: Göl kenarında mutlu hissederdim. Çünkü orman doğa ve huzur bence aynı şeydir. Şehrin trafiğinden gürültüsünden kirliliğinden doğaya sığınmak bana huzur verirdi. 

11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 169 Cevapları

3. Metne göre Mümtaz’ı her şeyin hoşnut etmesinin nedeni nedir? Açıklayınız.

Cevap: Bende İhsan’ın tesiri büyüktür. Asıl hocam odur. Onun sayesinde o kadar az yoruldum ki… İhsan’ın en güzel tarafı, insan için yolları kısaltmayı bilmesidir diyerek İhsan’ın sayesinde bu kadar hoşnut bir insan olduğunu açıklar.

4. Metinde Mümtaz’ın eski kültür değerlerine ilgi duyması ve onlardan hoşlanması neye bağlanmıştır? Belirtiniz.

Cevap: Balkan Harbi içinde İstanbul’a dönüşü İhsan’da büyük değişimlere sebep olmuş onun köklerine daha sıkı sıkıya sarılmasını sağlamıştır. Bu andan sonra İhsan kendi değerlerine ve kültürüne yönelmiştir.

5. Metinde kahramanların gezdiği yerler nasıl betimlenmiştir? Açıklayınız.

Şu cümlelerle aktarılmıştır:

  • Ezici sıcağa rağmen birkaç gün üst üste İstanbul’a indiler. Eski saraydan başlayarak camileri, medreseleri, semt semt gezdiler…
  • Nuran, avlularında ot bitmiş, damı çökük, fukara yatağı medreselere, harap Tabhaneye, Hekimoğlu Alipaşa Camiinin yüzük taşı biçimine hayran oldu…

6. — Bilmem, tam dindar mıyım? Herhalde şu anda dünyaya çok bağlıyım. Fakat ne Allah ile kulunun arasına girmek isterim, ne de insan ruhunun büyüklüğünden, imkânlarından şüphe ederim. Kaldı ki bunlar millî hayatın kökleridir. Bak, kaç gündür İstanbul’da, Üsküdar’da geziyoruz, sen Süleymaniye’de doğmuşsun, ben Aksaray’la Şehzade arasında küçük bir mahallede doğdum. Hepsinin insanlarını, içinde yaşadıkları şartları biliyoruz. Hepsi bir medeniyet çöküntüsünün yetimleridir. Bu insanlara yeni hayat şekilleri hazırlamadan evvel, onlara hayata tahammül etmek kudretini veren eskilerini bozmak neye yarar. Büyük ihtilâller bunu çok tecrübe etti. Netice olarak insanı çıplak bırakmaktan başka bir şeye yaramadı. Bırak ki her yerde, en zengin ve müreffeh cemaatlerde bile, hayat bir yığın artıklarla, yarı yolda kalmışlarla doludur. Sünbül Sinan ve benzerleri bunların yardımcısıdır…
Bu parçadan hareketle yazarın eski ve yeni medeniyet değerlerine nasıl baktığını belirtiniz.

Cevap:Eski medeniyetler insanı daha kaderci bir anlayışa sürüklerken yeni medeniyetler kişiyi bencilleştirmekte kişiye kendi zevk ve anlayışı doğrultusunda bir yaşam sürmesi yolunu göstermektedir. İnsanlar bu ikisi arasında sıkışmakta bazen çareyi eski erenlere alimlerin türbelerine sığınmakta bulmaktadır.

7. Metinde sözü edilen millî, manevi ve kültürel değerleri belirleyiniz.

  • Milli değerler: Aile büyükleriyle tanışmalar, yaşadığımız coğrafya, vatan toprakları
  • Manevi değerler: evlat sevgisi, yaşanılan yere duyulan beğeni ve sevgi
  • Kültürel değerler: Sevgiliyi aile ile tanıştırma

a. Huzur adlı metnin anlatıcı ve bakış açısını belirleyiniz.

Cevap: Anlatıcı üçüncü tekil şahıs anlatıcıdır. Bakış açısı ise hakim bakış açısıdır. 

b. Metnin anlatıcı ve bakış açısının anlatımı nasıl etkilediğini değerlendiriniz.

Cevap: Anlatıcı okuru romana hazırlarken aynı zamanda okuru yönlendirmektedir. Başarılı bir şekilde karşımıza çıkan anlatıcı sayesinde okur olarak bizler romana ve anlatılan hikayeye daha iyi konsantre olabiliyoruz. 

11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 170 Cevapları

1. Görev aşkı sözünden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.

Cevap: Şöyle bir söz ile bunu açıklayabilir: eğer sevdiğin işi yapıyorsan bir gün bile çalışmış sayılmazsın. İnsanların meslek seçimleri işte bu sebeple oldukça önemlidir. Doğru işte mutlu olan bireyin görevini icra ederken tabiri caizse görev aşkıyla çalıştığını görürüz. Görev aşkı kişinin işini severek yapması ve işinin  değil kişinin kendisine huzur ve mutluluk veren bir kavram olmasını düşünmesiyle meydana gelen bir durumdur.

2. İşinin hakkını veren bireylerin özellikleri neler olabilir? Belirtiniz.

Cevap:Yapılan bir işi kurallarına uygun, doğru dürüst, layıkıyla yerine getirmek anlamına gelir. Örnek cümle; “Allah var, adam işinin hakkı veriyor.”

3. Yaşamınızı görev anlayışınız doğrultusunda şekillendirir misiniz? Neden?

Cevap: Yaşamım dünyaya anlam katmak ve insanlara faydalı olacak davranış ve eylemlerde bulunmaktır. Öğretmen olarak amacım ise öğrencilerimi hayata hazırlamaktır. Bu yüzden kendimi geliştirmeye okumaya zaman ayırırım. İnsanlarla diyalogum iyidir. Onlarla çok iyi bir şekilde anlaşabilmekteyim.

11. SINIF MEB YAYINLARI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS KİTABI CEVAPLARI

Yorum yapın