12. Sınıf Türk Dili Ve Edebiyatı Ordinat Yayınları Ders Kitabı Sayfa 277-278 Cevapları


12. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 277-278 Cevapları Ordinat Yayınları

12. Sınıf Ordinat Yayınları Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 277, 278 7. Ünite Ölçme Ve Değerlendirme Çalışmaları Cevaplarını Yazımızın Devamından Okuyabilirsiniz.

7. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları

[1] Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar… [2] Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep bana tabidir. Bunca milleti [3] hep düzene soktum. O şimdi kötü değildir. Türk kağanı Ötüken ormanında otursa ilde sıkıntı yoktur.

Muharrem Ergin, Orhun Abideleri

A. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.

1. Bilge Kağan nasıl bir yönetici tipidir? Açıklayınız.
Cevap
: Bilge Kağan, güçlü bir lider olarak tasvir ediliyor. Metinde belirtilen sözlerinden anlaşıldığı üzere, doğu, güney, batı ve kuzeydeki pek çok milleti kendisine tabi kılmış ve onları düzenli bir şekilde yönetiyor. Ayrıca, metinde belirtilen Ötüken ormanında oturarak ilde sıkıntı olmaması da onun iyi bir yönetici olduğunu gösteriyor.

2. Metinden hareketle söylev üslubu hakkında bilgi veriniz.
Cevap
: Metindeki söylev üslubu oldukça etkileyici ve ciddi bir tonla yazılmıştır. Bilge Kağan, sözlerini tamamen işitilmesi için vurgulayarak başlıyor ve ardından milletine yönelik sert bir uyarıda bulunuyor. Metindeki kullanılan cümleler oldukça kısa ve net bir şekilde ifade edilmiştir.

3. Metinde Bilge Kağan kimlere seslenmektedir? Açıklayınız.
Cevap
: Metinde Bilge Kağan, öncelikle küçük kardeş yeğeni, oğlu ve soyu olmak üzere, tüm milletine seslenmektedir. Ayrıca, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat ve buyruk beyleri, Otuz Tatar ve Dokuz Oğuz beyleri de mesajın hedef kitlesinde yer almaktadır.

4. Metinde geçen “şadpıt”, “tarkat”, “Tatar ” ifadelerini bağlamdan hareketle açıklayınız.
Cevap
: “Şadpıt” ve “tarkat” terimleri, metinde geçen beyliklerin adlarıdır. “Tatar” ise Orta Asya’da yaşayan bir Türk halkıdır. Bu terimler, metinde Bilge Kağan’ın yönettiği milletler arasında yer alan farklı grupları ifade etmek için kullanılmıştır.

B. Aşağıdaki cümlelerde bulunan noktalı yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.

1. Söylev türünün siyasi, dinsel, hukuksal, akademik, ve askerî, olmak üzere çeşitleri vardır.
2. Söylevde üç unsur vardır: dinleyici, metin, hatip.
3. Halide Edip Adıvar, Kurtuluş Savaşı yıllarında Sultanahmet Mitingi’nde etkili bir konuşma yapmış. “Türk’ün Ateşle imtihanı” adlı eserinde bu konudan bahsetmiştir.
4. Mustafa Kemal Atatürk Nutuk adlı eserinde, Hamdullah Suphi Tanrıöver ise “Dağ Yolu” adlı eserinde söylev türünün güzel örneklerini vermişlerdir.

C. Aşağıdaki yargılar doğru ise cümlenin başına “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

1. (D) Söylev türünde amaç insanların duygularına seslenmektir.
2. (D) Çiçero, dünya tarihinin ünlü hatiplerindendir.
3. (D) “Veda Hutbesi” bir söylev örneğidir.
4. (D) Komutanların savaş öncesi yaptıkları cesaret konuşmaları söylev türüne örnektir.
5. (Y) Her türlü hazırlıklı konuşma söylev türünde kabul edilir.

D. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Bir topluluğu, bir amaca yöneltmek için söylenen, coşkun ve etkili sözlerden oluşan konuşmaya verilen addır. Özellikle askerlik, din, politika, sanat, bilim ve hukuk konularında gelişmiştir. Atatürk’ün “Nutuk” adlı eseri bu türün en önemli örneğidir. Bu metinde tanıtılan tür aşağıdakilerin hangisidir?

A) Eleştiri B) Günlük C) Hitabet D) Sohbet E) Söyleşi
Cevap : C

2. Kimi konuşmacılar öyle konuşurlar ki konuşmaların içeriğinden ziyade anlatım tarzları dikkat çekicidir. Dinleyiciler sıkılmadan onları dinleyebilirler. Konuşmacının ne konuştuğundan ziyade nasıl konuştuğu önemlidir. Dinleyici kendisi için çok da gerekli olmayan bir konuyu konuşmacının üslubu sayesinde dikkatle dinleyebilir. Bazı yazarların diğer yazarlardan daha çok okunması bu sebepledir. Yazıdaki bu durum konuşma için de geçerlidir. Bu metinde konuşmanın hangi özelliğinden söz edilmemiştir?

A) Akıcılığı B) Duruluğu C) İçtenliği D) Özgünlüğü E) İçeriği
Cevap : E

3. Aşağıdakilerden hangisi söylev türünde eser vermemiştir?

A) Hamdullah Suphi Tanrıöver
B) Mustafa Kemal Atatürk
C) Süleyman Nazif
D) Tarık Buğra
E) Halide Edip Adıvar
Cevap : D

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “de” veya “ki”nin yazımıyla ilgili yanlışlık yapılmıştır?

A) Öyle duygular yaşıyorum ki tarifi imkânsız; yine de anlatayım.
B) Benki açta susuzda durabilirim ama vatansız asla.
C) Çocuk duvardaki resme öyle bir baktı ki sanki ruhunu aldılar.
D) Babam ki dışındaki sertliği özünde merhamete dönüştüren bir adamdır.
E) Hep sen mi ağladın, hep sen mi yandın, ben de gülemedim, yalan dünyada.
Cevap : B

5. (I) iyi bir konuşmacı, söyleyeceklerini amacına uygun bir yönde duygu ve düşünce akışını bozmadan dile getiren kişidir. (II) Bunun için de dinleyicilerini yakından tanır. (III) Dinleyicilerin düzeyine göre söylevine öz ve biçim kazandırır. (IV) Sesin tonları, dalgalanmalarının yanı sıra tüm jestler, hareketler, duruşlar ve yüz ifadeleri konuşmayı oluşturan fiziksel ögelerdir. (V) iyi bir konuşmacı, konuşmanın akışında ve oluşumunda önemli bir yeri olan bu fiziksel ögeleri çok iyi bir biçimde kullanmayı bilir. (VI) Dinleyicileri etkilemek isteyen bir konuşmacı bunlardan ustalıkla yararlanır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI
Cevap : C



Yorum yapın