Yazar | Esat Mahmut Karakurt |
Doğum | 1902, İstanbul |
Ölüm | 1977, İstanbul |
Meslek | Yazar |
Esat Mahmut Karakurt kimdir, Esat Mahmut Karakurt’un eserleri nelerdir, Esat Mahmut Karakurt kaç yaşındadır, Esat Mahmut Karakurt kaç yılında ve nerede doğmuştur, Esat Mahmut Karakurt kaç yılında ve nerede ölmüştür, Esat Mahmut Karakurt’un hayat hikayesi ve Esat Mahmut Karakurt hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!
Esat Mahmut Karakurt Kimdir?
Esat Mahmut Karakurt (1902, İstanbul – 15 Temmuz 1977, İstanbul), özellikle “Bir Kadın İsterse” adlı romanıyla tanınan Türk yazardır.
Danıştay üyesi Urfalı Mahmut Nedim Bey’in oğludur. Kadıköy Sultanisi, İstanbul Diş Hekimliği Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.
Galatasaray Lisesi’nde avukat, gazetecilik ve Türkçe öğretmeni olarak çalıştı. Parlamento X. ve XI. Şanlıurfa Senatosu üyeliği ile aynı zamanda Cumhuriyet Senatosu üyeliği yaptı. İlk yazıları, muhabirlik yaptığı Tercüman-ı Adalet gazetesinde yayımlandı. Daha sonra çalıştığı İleri, İkdam, Cumhuriyet, Tasvir, Yeni Sabah gibi gazetelerde dedektiflik olaylarını konu alan röportajlarıyla tanındı. Kısa hikâyeler yazdı. Ancak, çoğu filme uyarlanan hikâye tabanlı aşk ve macera romanlarıyla daha da ünlendi. 1977 yılında vefat eden yazar Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Esat Mahmut Karakurt’un Eserleri
- Aldatacağım
- Son Tren
- Ankara Ekspresi
- Çölde Bir İstanbul Kızı
- Dağları Bekleyen Kız
- Erikler Çiçek Açtı
- Vahşi Bir Kız Sevdim
- Bir Kadın Kayboldu
- Allahaısmarladık
- Ölünceye Kadar
- Son Gece
- Kadın Severse
- İlk ve Son
- Kocamı Aldatacağım
- Sokaktan Gelen Kadın
- Ömrümün Tek Gecesi
- Kadın İsterse
Esat Mahmut Karakurt Sözleri
- Türkler, dünya üzerinde harp etmesini en iyi bilen ve icap ettiği zaman da vatanları için düşünmeksizin ve korkusuzca ölmekten çekinmeyen bir millettir.
- İnsanları bazen münakaşa etmeksizin, günahları ile baş başa bırakmak, daha doğrudur.
- Gençliği bir servet, göz kamaştırıcı bir ışık zannediyordum. Öyle aldanmışım ki meğer ne yazık!
- Dünyada insanlar, ancak bir defa, tam bir konuşma hürriyetine sahip olurlar. Darağacına giderken!
- Ben vurmak istediğimi, hayatımın kurtulması pahasına da olsa, arkadan vurmam.
- Faziletten bırakın fazilete sahip olanlar bahsetsin.
- İnsan, ancak kendi eliyle yıkılabiliyor.
- Biz herkesin içinde bir kadını öpmeyiz. İbadet de, sevmek de gizlidir bizde.
- Bir mücadelede ilk yumruğu vuran galiptir.
- İnsanlar gittikçe hokkabazlaşıyorlar… Asırlardan beri yükseldiklerini, ilerlediklerini iddia eden, fakat aslında, içi kurumuş bir ağaç kütüğü kadar kof, kupkuru bir insanlıkla karşı karşıya bulunuyoruz! O insanlık ki, hala, birinin günahını, öbürüne çektiriyor!
- Acıyın, içi cerahatlenmiş bir yara gibi, sinsi sinsi işliyen gizli doktor evlerinde, kendilerini titreyerek yabancı ellere teslim eden genç kızlara!
Esat Mahmut Karakurt Alıntıları
- Her gecenin bir sabahı, her ıstırabın bir sonu vardır.
- Gönül, ferman dinlemeyen bir fırtınanın ismidir.
- Biz herkesin içinde bir kadını öpmeyiz. İbadet de, sevmek de gizlidir bizde.
- Çünkü her şeyin bittiğini zannettiğimiz zaman, her şey yeniden başlıyor. Tıpkı kış fırtınalarının yıkıp harap ettiği ağaçları, baharların tekrar çiçeklerle donatması gibi.
- Ben vurmak istediğimi, hayatımın kurtulması pahasına da olsa, arkadan vurmam.
- Zaten siyah, her zaman beyazdan güzeldir. Beyaz gözleri yoran, her şeyi olduğu gibi gösteren, hiçbir sır, hiçbir iz, gizlilik bırakmayan manasız, budala, bön bir renktir. Tıpkı sırrını hemen ilk görüşte ele veren aptal âşıklara benzer.
- İnsanlar gittikçe hokkabazlaşıyorlar… Asırlardan beri yükseldiklerini, ilerlediklerini iddia eden, fakat aslında, içi kurumuş bir ağaç kütüğü kadar kof, kupkuru bir insanlıkla karşı karşıya bulunuyoruz!… O insanlık ki, hala, birinin günahını, öbürüne çektiriyor!