Uyvar önünde bir Türk gibi kuvvetli
Uyvar önünde bir Türk gibi kuvvetli sözü düşünüldüğünde Osmanlı’nın XVII. yüzyıldaki siyasi gücü hakkında neler söylenebilir?
Budapeşte’nin 80 km kuzey-batısında ve Viyana’nın 110 km doğusunda yer alan Uyvar kalesi, 17. yüzyılda doğudan Orta Avrupa’ya açılan en önemli kapıydı. Köprülüzâde Fazıl Ahmed Paşa sadarete gelişinin ikinci yılında ve ilk seferinde bu kapıyı kırmak üzere harekete geçince, Avrupa’da heyecan fırtınaları esti. Çünkü, yarım asrı aşkın süreden beri, Osmanlı-Avusturya kapışması olmamıştı. Bu büyük sefer, Osmanlılar’ı bir sonun başlangıcı noktasına da getirebilir, onlara Viyana yolunu da açabilirdi.
Avrupa’nın bu en müstahkem kalesi olan Uyvar, Türk askerinin olağanüstü gayret gösterdiği şiddetli muhasaraya ancak 38 gün dayanabildi ve düştü. Olay, bütün Hıristiyan ülkelerde geniş yankılar uyandıracak ve o güne kadar görülmemiş ölçüde neşriyat yapılmasına yol açacaktı. Ve herhangi bir işte örnek kararlılık, azim, cesaret, şecaat ve yiğitlik gösterildiğinde, “Uyvar önünde bir Türk gibi kuvvetli” denilmesi, Avrupa’da atasözü halinde yerleşecekti.