Yazar Halide Edib Adıvar Kimdir? Eserleri, Kitapları, Sözleri, Hayatı, Ödülleri

Halide Edib Adıvar'ın Fotoğrafı

Yazar Halide Edib Adıvar
Doğum 1884, İstanbul
Ölüm 1964, İstanbul
Meslek Yazar, Akademisyen ve Siyasetçi

Halide Edib Adıvar kimdir, Halide Edib Adıvar’ın eserleri nelerdir, Halide Edib Adıvar kaç yaşındadır, Halide Edib Adıvar kaç yılında ve nerede doğmuştur, Halide Edib Adıvar kaç yılında ve nerede ölmüştür, Halide Edib Adıvar’ın hayat hikayesi ve Halide Edib Adıvar hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!



Halide Edib Adıvar Kimdir?

Halide Edip Adıvar, Türk yazar, akademisyen, öğrenci ve siyasetçidir. Halide Onbaşı olarak da bilinmektedir. Özellikle 1919 yılında İstanbul halkını ülkenin işgal edilmesine karşı harekete geçirmek amacı ile yaptığı konuşmalar sayesinde zihinlerde büyük bir yer edinmiştir. Son derece usta bir hatiptir. Halide Edip Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal’in yanında görev yapmıştır. Bir sivil olmasına rağmen savaş kahramanı olarak kabul edilmiştir. Savaş yıllarında Anadolu Ajansı’nın kurulmasında önemli bir rol oynamış ve gazetecilik yapmıştır.

2. Meşrutiyet ilan edildikten sonra yazarlığa başlamıştır. Toplamda 21 adet roman, 4 adet hikaye kitabı, iki tiyatro eseri ve birçok farklı inceleme kaleme almıştır. Meşrutiyet ve Cumhuriyet döneminin en sevilen ve en çok eser veren yazarları arasında yer almaktadır. Özellikle Sinekli Bakkal romanı en çok bilinen eseridir. Eserlerinde her zaman kadının eğitim almasına ve toplum içerisinde daha doğru bir yere sahip olmasına değinmiştir. Kadın hakları savunuculuğu yapmıştır. Birçok kitabı ise sinemaya uyarlanmış ya da dizi haline getirmiştir.

1926 yılından itibaren yurt dışında yaşamaya başlamıştır. 14 sene boyunca yurt dışında verdiği konferanslar ve İngilizce olarak ele aldığı eserler ile döneminin, dış ülkelerde de en çok tanınan Türk yazarı olmayı başarmıştır. Tüm bunlara ek olarak kendisi İstanbul Üniversitesi’nde edebiyat profesörü olarak da görev yapmıştır. İngiliz Filoloji Kürsüsü Başkanlığı ve 1950 yılında girdiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde millet vekilliği yapmıştır. Aynı zamanda 1. TBMM hükümetinde sağlık bakanı olarak görev yapan Adnan Adıvar’ın eşidir.

Çocukluk ve Öğrencilik Yılları

Halide Edip Adıvar 1882 yılında Beşiktaş, İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Babası 2. Abdülhamit döneminde padişah hazinesi katipliği, Yanya ev Bursa Reji müdürlüğü yapmış olan Mehmet Edip Bey’dir. Annesi ise Fatma Berifem Hanım’dır. Annesini henüz küçük yaşındayken veremden kaybetmiştir. İlköğretimini evinde özel dersler alarak tamamlamıştır. Henüz daha yedi yaşındayken, yaşını büyük göstererek girmiş olduğu Amerikan Kız Koleji’nden bir öğrencinin durumu haber vermesi ile tam bir sene sonra doğrudan 2. Abdülhamit’in iradesi ile okuldan uzaklaştırılmıştır. Bu durumun üzerine evde özel ders almaya devam etmiştir. Henüz genç yaşında İngilizce öğrenirken çevirmiş olduğu kitap 1897 yılında basılmıştır. Bu kitap Amerikalı çocuk kitapları yazarı olan Jacop Abbott’un “Ana” adlı eseridir. 1899 yılında ise gerçekleştirmiş olduğu bu çeviri ile 2. Abdülhamit tarafından Şefkat Nişanı ile ödüllendirilmiştir. Daha sonraki eğitim yaşamında kolejin yüksek sınıflarına geri dönmüştür. Burada İngilizce ve Fransızca öğrenmiştir. Aynı zamanda Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nden lisans derecesi ile mezun olan ilk Müslüman kadın olmayı da başarmıştır.


Halide Edib Adıvar’ın Hayatı

Halide Edip Adıvar, kolejin henüz son sınıfındayken matematik öğretmeni olan Salih Zeki Bey ile okuldan mezun olduğu sene evlenmiştir. Eşi bir rasathane müdürü olduğundan, evi her zaman rasathane içerisinde olmuştur ve bu hayat ona her zaman sıkıcı gelmiştir. Evliliğin ilk yıllarında eşine Kamus-ı Riyaziyat adlı eserini yazması konusunda yardımcı olmuştur. Aynı zamanda ünlü İngiliz matematikçilerin yaşam öykülerini Türkçeye çevirmiştir. Birkaç Sherlock Holmes hikayesinin çevirisinde de rol oynamıştır. Yine bu dönemlerde Fransız yazar Emile Zola’nın kaleme aldığı eserlere büyük bir ilgi duymaya başlamıştır. Daha sonrasında ise Shakespeare’e yönelmiştir. Hamlet adlı yapının da çevirisini kendisi yapmıştır. 1903 yılında ilk oğlu Ayetullah dünyaya geliştir. Bundan tam on altı ay sonra ikinci oğlu Hasan doğmuştur. 9 ocak 1964 yılında 80 yaşında iken İstanbul’da vefat etmiştir.


Halide Edib Adıvar’ın Eserleri

Romanlar

Hikayeler

Anı


Halide Edib Adıvar Sözleri

  • Kadınlar sade bal değil, zehir tesiri de yaparlar.
  • Her iyi kadın erkek için mukaddes bir kalkandır.
  • Kadınlar kendilerini sevenler için değil, onlara hükmedenler için can verirler.
  • Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.
  • Haksızlığa sapıp çoğu insanın seninle beraber olmasını sağlamaktansa adaletle davranıp tek başına kalmak daha iyidir.
  • Namus kadının yüzünü açıp açmamasında değildir. Din de peçe demek değildir. Öyle kapalı kadınlar vardır ki kapı arasından her türlü rezaleti yaparlar.
  • Zavallı küçük kız bilmiyordu ki, aynı kudretle birbirine bağlı olan büyük aşkların hepsi masallardadır.
  • İnsanların en etkili silahı, samimiyet ve zekadır.
  • Hayatın bazı öncesiz anları vardır ki ne süresi ne biçimi ne tanımı vardır. Yalnızca bir duygulanma, yalnızca bir hayat sarsıntısıdır.
  • Bazen adam, yirmi üç yaşında birdenbire ne kadar ihtiyar, ne kadar bütün dünyayı kavrayan bir tecrübeye sahip oluyordu.

Halide Edib Adıvar Alıntıları

    Ateşten Gömlek

  • İçimdeki sıkıntı beni boğuyor.
  • Ölmekten korkmamak askerlere mi özgüdür?
  • Çanakkale’de dövüşürken ne asi ne esirdik. Namuslu bir millet gibi dövüştük, öldük, öldürüldük. Ne zamandan beri ve hangi milletle savaşılır da mağlup olduğu zaman ona katil denilir ?
  • Esasen bütün milletlerin kudurmuş gibi, boğaz boğaza, milyonlarca insanı parçalamalarını manasız buluyordum.
  • Hayat bana en korkak adamların iddia ve cesaretten bahsedenler olduğunu öğretti.
  • Bu ıssız Anadolu mezarlıklarında ne kadar sevgili bıraktık, geçtik…
  • Ateşten gömlek taşıyanlar sıcağın ısıttığı kadar yaktığını da bilirler.
  • Sinekli Bakkal

  • Ayrılmak biraz ölmektir çok doğru
  • İnsan biraz gevezelik etmezse dili paslanıyor.
  • Fikir gidince insan da kağıt gibi cansız, manasız oluyor.
  • İnsan denilen muamma resmini çizerken, kainat ressamının neden bu kadar zıt boyalar kullandığını, hangi zeka idrak etmiş?
  • Taif, Şam, Halep, hepsi birdi. İstanbul’dan başka, dünyanın her yeri bir. İster saray olsun ister zindan!
  • Mor Salkımlı Ev

  • Ben bu bayrağın altında doğmuş bir Türk kadınıyım. Burada yaşadım, burada öleceğim.
  • Anladık ki insan sürülebilir, hatta imha edilebilir, fakat fikir öyle değil. Fikir kafadan kafaya, devirden devire atlar geçer ve kendini gösterir.
  • Milletinin ve memleketinin geleceği tehlikede olmamak şartıyla ben daima savaşa karşıyım.
  • Türkler, Arap dünyasına, Anadolu’dan çok fazla emek ve para sarf ettiler. O topraklarda Türk kanı döktüler. Fakat Araplar, memleketlerini müdafaa eden Türkleri istemiyordu.
  • Ramazanda oruç tutanlar midelerinden en şımarık ve en sevgili bir çocukmuş gibi hiçbir şey esirgemiyorlar.
  • Türk’ün Ateşle İmtihanı

  • Biz çabuk inanan, yufka yürekli insanlarız.
  • Hayat, sinemadan başka bir şey değil. Tek farkı, sinema adama daha fazla heyecan veriyor.
  • Türkiye sahiden çiğnenmeyecek kadar büyük lokmadır. İngiltere, lokmanın kenarlarını Yunanistan’a çiğnetmek istiyor.
  • Türkler her türlü haksızlığı, hatta fenalığı affedebilirler, fakat onurlarına dokunulduğu zaman mesele bütün bütün değişir.
  • Benim için, içinde bulunduğumuz tehlikeler ve çektiğimiz zahmetler acınacak değil, şeref verecek bir vaziyetti.
  • Kalp Ağrısı

  • Kürt olan bir Türk genciyim
  • Sevmek kafa ile düşünmeyle değildir. Sevmek… Sevmektir işte!
  • Birbirimize ruhumuzun çirkin taraflarını görecek kadar yaklaşmadan ayrılmak belki daha iyi.
  • İnsan gençliğinde kalbine ne kadar çok his ve hatıra biriktirirse o kadar geç ihtiyar olur. İnsana ekmekten, sudan fazla his lazım.
  • İnsanın söktürdüğü dişinin yeri de bazen ağrır ve ağrı hiç de diş ağrısı değildir.
  • Seviyye Talip

  • Felaket ve tehlike önünde birleşen kalpler, düşmana karşı birbirine kenetlenen eller toptan tüfekten müessir müdafaalardır.
  • Aşk en ulvi nikahtır. İki kişiyi ondan başka bir şey bağlayamaz.
  • Anlıyorum ki sevmekte niçin ve nasıl kat’iyen yoktur.
  • Demek ki biz zavallı insanlar kalplerimizin elinde birer oyuncaktan başka bir şey değiliz.
  • İnsanlar, yerler, çerçeveler değişiyor; fakat acılar, aşklar, şairler hep aynı!
  • Yolpalas Cinayeti

  • İnsanlar birbirlerine kanla, sınıfla değil inandıkları şeyle bağlanıyorlar.

Yorum yapın