| Yazar | Mustafa Kutlu |
| Doğum | 1947, Erzincan |
| Meslek | Yazar |
Mustafa Kutlu kimdir, Mustafa Kutlu’nun eserleri nelerdir, Mustafa Kutlu kaç yaşındadır, Mustafa Kutlu kaç yılında ve nerede doğmuştur, Mustafa Kutlu’nun hayat hikayesi ve Mustafa Kutlu hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!
Mustafa Kutlu Kimdir?
Erzurum A.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümünü bitiren yazar, Tunceli Lisesi ve İstanbul Vefa Lisesinde edebiyat öğretmenliği yapmıştır. 1974’te mesleğinden ayrılarak Dergah Yayınlarında çalışmaya başlayarak, Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi’nin yayın müdürlüğünü 3. ciltten itibaren üstlendi. (8 cilt ) İlk hikayeleri Fikir ve Sanatta Hareket dergisinde çıktı (İlk hikayesi ‘O) 1979-1982 yılları arasında bu derginin yazı işleri müdürlüğünü yürüterek adımlar (Erzurum), Hisar, Türk Edebiyatı, Düşünce, Yönelişler’ de hikayeler yayınladı. Dergah dergisinin genel yayın müdürü olarak, Zaman gazetesinde “Bir Demet İstanbul” başlığı ile şehir yazıları, Yeni Şafak gazetesinde kültür ve spor yazıları yazmıştır.
Mustafa Kutlu’nun Eserleri
Hikayeler
- Bu Böyledir
- Yoksulluk İçimizde
- Yokuşa Akan Sular
- Uzun Hikaye
- Ya Tahammül Ya Sefer
- Kapıları Açmak
- Beyhude Ömrüm
- Mavi Kuş
- Trende Bir Keman
- İyiler Ölmez
- Menekşeli Mektup
- Hüzün ve Tesadüf
- Tarla Kuşunun Sesi
- Zafer Yahut Hiç
- Gönül İşi
- Ortadaki Adam
- Sır
- Arkakapak Yazıları
- Tufandan Önce
- Rüzgarlı Pazar
- Chef
- Huzursuz Bacak
- Tahir Sami Bey’in Özel Hayatı)
- Hayat Güzeldir
- Anadolu Yakası
- Sıradışı Bir Ödül Töreni
- Nur
- Hesap Günü
- Sevincini Bulmak
- Deneme-İnceleme
Denemeler
- Fırtınayı Kucaklamak
- Kalbin Sesi ile Toprağa Dönüş
- Kalbin Sesi – Bir Hicret Risalesi
- Akasya İle Mandolin
- Yoksulluk Kitabı
- Vatan Yahut İnternet
- Dem Bu Demdir
- Sait Faik’in Hikaye Dünyası
- Sabahattin Ali
- Siyasi Tarih Üzerine Konuşmalar 1 – İsmail Usta
- Şehir Mektupları
- Vitrinde Olmak
- Bir Demet İstanbul
- İlmihal Yahut Arzuhal
Çocuk Kitabı
- Yıldız Tozu
Mustafa Kutlu Sözleri
- Fani ile bakinin farkını fark eden için eşya kaç para eder.
- Birey olmak herhalde ormanı hiçe sayan bir ağaç olmayı gerektirmez.
- İnsan yaza yaza değil okuya okuya yazar olur.
- Ölüm ile ayrılığı tartmışlar, elli gram ağır gelmiş ayrılık.
- Oysa şiirlerin içine eğilip bakmak lazımdır.
- Kızım yeter artık gece yarısı oldu, bırak şu kitabı da yatıver.
- Kuşlar da kaderle uçar…
- Ölüm dahi üzerinden zaman geçtikçe eskiyor.
- Bizim sevdamız artık ahirete kalmıştır, böyle bilsin.
- Hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep böyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur.
- Bizim hareketimiz, mesuliyet hareketidir. Davamız hayata uymak değil, hayatı Hakk’a uydurmaktır.
- Her doğan çocuk dünyaya tertemiz geliyor. Onu biz kirletiyoruz. Hırs ile, vahşetle, mal-mülk derdi ile.
- Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır.
- Hürlük dışarıdan gelen bir şey değildir. İçindeki kini, hasedi yok eden insan hürriyete kavuşur.
- Mahalle yıkıldı, sokaklarda yabancılar dolaşıyor. Kimse kimseye selam vermiyor. Eşsiz bir yalnızlık yaşanıyor, herkesin yüzü asık ve mutsuzluk moda.
- Bir araba, bir kat ve bir koca diyordu herkes. Oysa bir araba, bir kat ve bir koca bulan arkadaşlarının şikayetlerini dinler dururdu öbürleri..
- Gülün ömrü de kısadır.
Bu ömrü kısa gül, herhalde koklanınca gül kokusu duyulan güldür.
Malum, ömrü uzun ama koklanınca gül kokusu duyulmayan güller de var. - Ne zaman o tahta sıralara oturdum? Ne zaman o bankanın adına sırtımı verdim?
- Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti.
- Geceler gebedir, meşime-i şebden neler doğar bilemeyiz.
Mustafa Kutlu Alıntıları
- Kendine uzaktan bakmayı öğren. Bir dolap beygirine benziyorsun. Öyle ahmak, öyle hüzün verici.
- ..Mutluluk fotoğrafa yansır mı acaba, fotoğraf dediğin neyi gösterir?
- Hani gülse bile gözlerinin hüznü ebedi yerinde duran bazı felek vurgunu adamlar vardır…
- Ölüm ile arkadaş olmak lazım geliyordu ama insanoğlu dünyaya doymuyordu.
- Kalabalıkta kimsenin yüzü kendinin değildir, bilirsin.
- Memlekette ne fikir kalmış, ne fikir adamı. Çöl olmuş, çöl.
- Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı etrafı yenilersin; düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur, kim bilir kaç nesil alır?
- İstanbul böyledir.” Yaşanmaz burada der, çeker gidersin; üç gün geçmeden özlersin.
- Bir dostu kaybetmek bence bir insanın bir kolunu kaybetmesi gibidir.
- Yahu nedir, başkasının derdi gelip gelip bana çarpıyor.
- Kendime yeni bir dünya kurmaya çalışıyorum. Biliyorum aranızda yerim yok.