Yüzbaşı Selahattin’in Romanı Kitabının Konusu, Özeti, Karakterleri, Açıklaması, PDF, Yorumları, Yazarı

Yüzbaşı Selahattin'in Romanı'nın Fotoğrafı

Kitap Yüzbaşı Selahattin’in Romanı
Yazarı İlhan Selçuk
Türü Araştırma Ve Tarih Kitapları
Kategoriler Okunması Gerekenler
Yayın Yılı 1988

İlhan Selçuk tarafından 1988 yılında kaleme alınmış olan Yüzbaşı Selahattin’in Romanı kitabı hakkındaki tüm bilgiler sitemizde.
Yüzbaşı Selahattin’in Romanı pdf, Yüzbaşı Selahattin’in Romanı konusu, Yüzbaşı Selahattin’in Romanı karakterleri, Yüzbaşı Selahattin’in Romanı yorumları, Yüzbaşı Selahattin’in Romanı açıklaması ve ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda!



Yüzbaşı Selahattin’in Romanı – İlhan Selçuk


Yüzbaşı Selahattin’in Romanı Kitabının Karakterleri

Selahattin: Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük payı olan kahraman Türk subaylarından biridir. Vatan ve görev sevgisi inanılmaz derecede yüksektir. Tüm imkânsızlıklara Ömrünü vatanına, ülkesine adamış ve görevini en iyi şekilde yerine getirmiştir.

Hasan Bey: Selahattin’in babasıdır.

İclal: Hasan Bey’in eşi ve Selahattin’in üvey annesidir. Selahattin’i sevmediği gibi her fırsata onu kovmaya çalışır.


Yüzbaşı Selahattin’in Romanı Kitabının Konusu

Yüzbaşı Selahattin’in Romanı sadece kendi romanı değil, bir neslin romanıdır. Bu romanda değer yargılarıyla yıkılan Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine yeni bir imparatorluk kurmak isteyenlerin dramı ve devletin çöküşünü durdurmak isteyen asker kuşağının fedakârlık destanı yer almaktadır.


Yüzbaşı Selahattin’in Romanı Kitabının Özeti

Selahattin 1894 yılında Edirne’de doğar. Çok yaramazdır. Her gün bir işi vardır. Babasının atanmasından sonra 1900 yılında Tekirdağ’a taşınır. Burada iki farklı ilkokula gider. İlk başta ailesinin zoruyla istemediği okula gider. Bunlardan biri de mahalle okuludur. Burada Kuran dersleri alır ve sürekli dövülür. O zamanlar çocuklar bu tür okullara gönderilir. Selahattin’i çok seven ve onun büyük bir insan olmasını isteyen amcası Mehmet Bey, zor da olsa Selahattin’in ailesini ikna eder. Bunun üzerine çağdaş eğitim veren başka bir ilkokula başlar. Okulda çok başarılıdır. Ama hayatında aynı güzellik yoktur. Çok sevdiği anneannesi daha sonra hayatının anlamını yitirmiştir. Selahattin için hayat pekiyi gitmez. Babası Hasan Bey, İclal adında bir kadınla evlenir. Selahattin’in anneannesi onu hiç sevmez. Selahattin de onu sevmez. İclal, Selahattin’i her fırsatta evden kovmak için elinden geleni yapar. Büyük emeklerle önce Edirne askeri lisesini bitirip harp okuluna başlar. Daha sonra üvey annesinin ölüm haberini alır. Babası da Selahattin Harbiye’de iken vefat etmiştir. Selahattin’in okul hayatı her zaman büyük zorluklarla geçmiştir.

Bir gün bile gülümsemez ancak yine de çok başarılıdır. Tüm komutanları onun gelecekte iyi bir subay olacağını kanıtlar. Mezun olduktan sonra ilk olarak Çanakkale’de 2. Kolordu’ya atanır. Çanakkale’deki birliğinde İtalyan savaşına katılır. Burada büyük görevler üstlenir. Selahattin çok pervasız bir Türk subayıdır. Hiçbir şeyden korkmaz. Kanının son damlasına kadar tereddüt etmeden vatan için savaşır. Daha sonra başka bir görev için harekete geçer. Kalkışları sırasında bindikleri vapur alaya alacak durumda değildir. Vapurun mürettebatının Yunan olması, 3 saatlik yolculuğu üç günde yapmalarına neden olur. İtalyan savaşından sonra gönüllü olarak Balkan savaşına katılır. Burada tanıştığı arkadaşları vasıtasıyla İstanbul’a geldiğinde İttihat ve Terakki’nin faaliyetlerine gönüllü olarak katılır. Bu arada Birinci Dünya Savaşı’nda 5. Kuvvei Sefer Karargâhı’na atanır. Savaş sırasında İran ve Kafkas cephelerinde savaşır. Zor günler geçirdikten sonra Irak cephesinde çarpışır. Ancak eski arkadaşlarıyla artık iletişim kuramaz. Çünkü hepsi ölür. Bağdat müdafaasında elindeki imkânları en iyi şekilde kullanarak müdafaa eder. Ancak Bağdat’ın kaybedilmesinden sonra Bakü’yü korur. Sonuç hayal kırıklığı. Bakü de kayıp. 1914 yılında 20 yaşında genç bir teğmen iken amacı tüm Türkleri bir araya getirmekti.

Türk subaylarının o dönemde en çok yapmak istedikleri şey Turancılıktı; ancak Osmanlılar bu konuda onlara bir fayda sağlayamamış, tam tersine durumu daha da kötüleştirmiştir. .Ama imkânsızlıklar onları hep engeller. İçlerindeki vatan sevgisi onları hayatlarını koydukları yoldan çıkaramaz. Buna rağmen, aralarındaki konumunu kötüye kullanır. Onları engellemeye çalışan Selahattin’e her zaman baskı yapılır ve en kötü görevler verilir. Anadolu’da Kürt ve Ermeni sorunu vardır. Kürtler eşkıyalık yapar ve köylere huzur vermez. Ermeniler ise tam bir vahşet örneği sergiler. Bunların etkisiyle Anadolu halkının hayattan ve devletten hiçbir beklentisi olmadığını gören Yüzbaşı Selahattin tamamen yıkılmıştır. Anadolu insanı içinde bulunduğu kıvılcımı Mustafa Kemal’de bulmuş ve Cumhuriyetini ilan etmiştir. Kurtuluş Savaşı’nda da büyük hizmetler yapan Yüzbaşı Selahattin, gurur duyamadığı bir olaydan sonra emekliye ayrılır. Üst düzey yetkililerin birlikte çalışma taleplerini reddeder. Meslekte kalsaydı çok yükselebilirdi; ama onun için önemli olan onurlu yaşamaktı. Selahattin’in Cumhuriyet yıllarında yaşadıkları aynı adlı ikinci romanında da anlatılır.


Yüzbaşı Selahattin’in Romanı Kitabının Açıklaması

Yarı sömürge durumuna düşmüş bir imparatorluğun paylaşılması üstüne, savaşların uçsuz bucaksız cephelerinde bir o yana bir bu yana koşuşan subayların dramı. Osmanlı’nın yıkılışından Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarına uzanan bir tarihin romanı.

(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yapın