7.Sınıf Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün Bulunuş Hikayesi Metni Cevapları

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları 6. Tema Okuma Kültürü Sayfa 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180 Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün Bulunuş Hikayesi Metni Etkinlik Soruları ve Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün Bulunuş Hikayesi Metni Cevapları 

7. Sınıf Türkçe Meb Sayfa 172 Cevabı

1. Bir ülkede veya bölgede yaşayan halkın sözlü edebiyatını, geleneklerini, törenlerini, inançlarını, müziğini, oyunlarını kısacası kültür ürünlerini incelemenin ve araştırmanın ne tür faydaları olabilir? Tartışınız.

Cevap: O ülke ve bölge hakkında bilgi sahibi olur, ufkumuz zenginleşir, farklı kültürlerle daha kolay iletişim kurabiliriz.

2. Dîvânu Lugâti’t-Türk hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap: Divanu Lügati’t Türk eseri  Türk dili ve o zamanki Türk toplumlarının yaşayışı ve kültürü hakkında önemli bilgiler veren ender bir eser olduğu için önemlidir. Ayrıca bu eser “Türkçenin ilk sözlüğü ve dil bilgisi kitabı” olma özelliğini de barındırmaktadır. Bu nedenle de önemlidir.

İçindekiler

  • 1. ETKİNLİK 
  • 2. ETKİNLİK 
  • 3. ETKİNLİK 
  • 4. ETKİNLİK 
  • 5. ETKİNLİK 
  • 6. ETKİNLİK 
  • 7. ETKİNLİK 
  • 8. ETKİNLİK 
  • 9. ETKİNLİK 
  • 10. ETKİNLİK 
  • 11. ETKİNLİK 
  • GELECEK DERSE HAZIRLIK

1. ETKİNLİK 

7. Sınıf Türkçe Meb Sayfa 175 Cevabı

Metni okurken hikâye haritasında istenenleri not alınız.

Hikaye Haritası

  • Olay Örgüsü: 3. kişi
  • Zaman: 1914
  • Kişiler: Sahaflar çarşısında bir kitapçı dükkanı
  • Yer: Nazif Bey, kadın, Burhan Bey, Emrullah Efendi, ilmiye encümeni, Ali Emiri Efendi, Faik Reşat Bey
  • Anlatıcı: Eski Maliye Bakanlarından Nazif Bey’in kitaplığında bulunan bir kitap Nazif Bey tarafından bir kadına verilir. Kadın bu kitabı satmak için bir sahafa götürür. Sahaf kitabın değerini anlamak için birkaç kişiye gösterir. Gösterdiği kişilere göre kitap değersizdir. Ali Emîrî Efendi adlı bir kitap dostu sahaftaki bu kitabı bulur ve satın alır. Bu kitap Divanu Lugati’t-Türk’tür.

2. ETKİNLİK 

7. Sınıf Türkçe Meb Sayfa 176 Cevabı

Aşağıda okuduğunuz metinde geçen bazı cümleler verilmiştir. Bu cümlelerden hareketle kelimelerin anlamlarını tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz.

• Yusuf’u kuyudan çıkaranlar, onu birkaç akçeye sattılar. Fakat sonra Mısır’da ağırlığınca cevahire satıldı.
• Türk dilinde şimdiye kadar bunun gibi bir kitap yazılmamıştır. Bu kitaba hakiki kıymet verilmek lazım gelse cihanın hazineleri kâfi gelmez.
• Ali Emîrî, otuz lirayı hemen verir ama Burhan Bey bir de bahşiş istemektedir.
• Bir rivayete göre dükkânın kapısını kilitleyip anahtarı cebine koyar ve bir tanıdığa rastlamak umuduyla çarşıya çıkar.
• Eve gidip gelecek olsa kitabın bir başkasına satılması ihtimali bulunmaktadır.
• “Bak sana bir kitap veriyorum. İyi sakla,,, Sıkıştığın zaman sahaflara götür. Altın para ile otuz lira eder, aşağıya verme!” der.
• Bugün tek nüshası İstanbul’daki Millet Kütüphanesinde olan Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün bulunuşu, yayımlanması ve çevirisi, ilgi çekici olaylar dizisidir.
• Eserin bulunuşu tamamen bir rastlantı sonucudur.

cevahir

  • Tahmin: Değerli bir taş.
  • Sözlük Anlamı: Elmas, yakut vb. değerli taşlar, mücevher

kafi

  • Tahmin: Yeterli.
  • Sözlük Anlamı: Yeterli, yetecek ölçüde olan

bahşiş

  • Tahmin:Beğenilen bir iş sonrası verilen fazla para.
  • Sözlük Anlamı: Yapılan bir hizmete ödenen ücretten ayrı olarak fazladan verilen para, kahve parası.

rivayet

  • Tahmin: Duyulan ama emin olunamayan söz.
  • Sözlük Anlamı: Söylenti, ağızdan ağıza dolaşan, kesinlik kazanmayan haber.

ihtimal

  • Tahmin: Olma durumu.
  • Sözlük Anlamı: Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, olasılık.

sahaf

  • Tahmin: Eski kitap satan yer.
  • Sözlük Anlamı: Genellikle kullanılmış ve eski kitap alıp satan kitapçı.

nüsha

  • Tahmin: Bir şeyin kopyası.
  • Sözlük Anlamı: Birbirinin tıpkısı olan yazılı şeylerin her biri.

rastlantı

  • Tahmin: Tesadüf.
  • Sözlük Anlamı: Bilgiye, isteğe, kurala veya belli bir sebebe dayanmaksızın oluveren karşılaşma, tesadüf.

3. ETKİNLİK 

Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle yanıtlayınız.

1. Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün değerini bilmeyen kişiler kimlerdir?

  • Cevap: Nazif Bey, kadın, Burhan Bey, Emrullah Efendi, ilmiye encümeni.

2. Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün değerini ve önemini hemen kavrayan Ali Emîrî Efendi kimdir?

Cevap: Ömrünü ve servetini kitaplara adayan, haftada birkaç kez Sahaflar Çarşısı’na uğrayıp, kitapçıları tek tek dolaşarak yeni bir şey olup olmadığını sormayı alışkanlık edinen bir kişidir.

3. Dîvânu Lugâti’t-Türk neden önemli bir eserdir?

Cevap: Türk dili ve o zamanki Türk toplumlarının yaşayışı ve kültürü hakkında önemli bilgiler veren ender bir eser olduğu için önemlidir.

4. Bir kitabın değerli ve özel olduğuna kimler karar vermelidir?

Cevap: Kitap hangi konuda yazılmışsa, o konuda uzman olan kişiler karar vermelidir.

5. Bir kitabın değerini belirleyen tek nüsha olması mıdır, içeriği midir? Tartışınız.

Cevap: İçeriğidir. Kitabın değeri, içindekilerle ölçülebilir. Kitabın tek nüsha olması, onun değerli bir kitap olduğunu göstermez.

6. Çok değerli olduğuna inandığınız el yazması bir eser bulursanız ne yaparsınız?

Cevap: Bu eseri en iyi şekilde muhafaza edip en kısa sürede yetkili yerlere teslim ederim. 

4. ETKİNLİK 

7. Sınıf Türkçe Meb Sayfa 177 Cevabı

Aşağıdaki cümlelerde anlamca çelişen sözcüklerin kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Bu sözcüklerin altını örnekteki gibi çiziniz.

Derginize kılı kırk yaracak şekilde bir göz attım.
Aşağı yukarı tam üç yıldır görüşemiyoruz.
Beyza kesinlikle haftaya gelebilir.
Sanırım o işi mutlaka kabul edecektir.
Eminim bu saatte İzmir’e varmış olmalı.
Okulumuzun takımı şüphesiz bu maça iyi hazırlanmış olmalı.

5. ETKİNLİK 

Aşağıdaki cümlelerde sözcüklerin yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Cümlelerin doğru şeklini örnekteki gibi yazınız.

İzinsiz inşaata girilmez. (inşaata izinsiz girilmez)
Bu çorba fazla dışarıda kaldığı için bozulmuş. (Bu çorba dışarıda fazla kaldığı için bozulmuş.)
Yeni eve girdim ki sen aradın. (Eve yeni girdim ki sen aradın.)
Otuz iki oya karşı yirmi altı oyla sınıf başkanı seçildim. (Yirmi altı oya karşı otuz iki oyla sınıf başkanı seçildim.)
Ağrısız kulak delinir. (Kulak ağrısız delinir.)
Yeni kazağımı giymiştim ki kapının zili çaldı. (Kazağımı yeni giymiştim ki kapının zili çaldı.)

6. ETKİNLİK 

Aşağıdaki cümlelerde anlam belirsizliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Anlam belirsizliğinin nedenini cümlelerin karşısına, cümlenin doğru şeklini ise verilen boşluğa yazınız.

Genç postacıya adresi sordu. – neden – (Noktalama yanlışlığı)
O dosyaları dikkatle inceledi. – neden – (Noktalama yanlışlığı)
Çizimlerini çok beğendim. – neden – (Kişi zamirinin kullanılmaması)
Küçük eve koşa koşa gitti. – neden – (Noktalama yanlışlığı)
İnsan kaynakları servisi iletişim bilgilerini istedi. – neden – (Kişi zamirinin kullanılmaması)
Buralara geldiğine hâlâ inanamıyorum. – neden – (Kişi zamirinin kullanılmaması)

7. ETKİNLİK 

7. Sınıf Türkçe Meb Sayfa 178 Cevabı

Aşağıdaki yönergeleri uygulayınız.

a) Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Altı çizili kelimelerin cümlenin anlamını nasıl etkilediğini açıklayınız.

• Bazıları vardır; gözlerini konuşana diker, sessizce otururlar. “İşte, iyi bir dinleyici!” dersiniz oysaki gözleri konuşanda değildir. İyi bir dinleyici gözleriyle değil sorularla dinler; başka bir deyişle konuşulan konu üzerinde kafasında uyanan sorulara cevap arar. Dinlediklerini bu sorularla değerlendirir.
• Yetkililer güneş çarpması konusunda halkı uyardılar. Özellikle yaşlıların ve çocukların öğle saatlerinde güneşe çıkmamasını söylediler.
• Hedef net bir şekilde belirlendikten sonra ona ulaşmak için ilk olarak yapılması gereken şey plan yapmaktır.
• Bir de bu konuda son olarak şunu belirtmek isterim ki kütüphanecilik önemli bir disiplin gerektirmektedir.

Cevap: Altı çizili sözcükler geçiş ve bağlantı ifadeleridir. Metinde bir düşünce ile bu düşünceden doğan başka bir düşünce arasında bağlantı kurarlar. Düşünceyi olumlu ya da olumsuz olarak yönlendirirler.

b) Siz de bu ifadeleri kullanarak birer cümle yazınız.

• Fotoğraf karesinde bir köpeğin bir koyunu boğazladığını görürsünüz; oysaki köpek dereye düşen koyunu kurtarmak için çekmeye çalışmaktadır.

• İyi bir kahve kokusundan belli olur; başka bir deyişle kahvenin değerini kokusu ortaya koyar.

• Geri dönüştürülebili sanayi ürünlerini geri dönüşüm kutularına atmaya dikkat etmeliyiz. Özellikle doğada uzun süre yok olmayan sanayi ürünlerine çok dikkat edilmelidir.

• Bisikletle seyahat etmeden önce ilk olarak bisikletin frenlerinin doğru çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir.

• Tabletler konusunda son olarak şunun altını çizmek isterim; tabletler sadece eğlence ve iş amaçlı kullanılır, eğitimde büyük farklar yaratmaz.

8. ETKİNLİK 

Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki cümlelerden öznel olanlara (Ö), nesnel olanlara (N) yazınız. 

Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün bulunuşu, yayımlanması ve çevirisi, ilgi çekici olaylar dizisidir. (Ö)
Paraya ihtiyacı olan kadın, kitabı Sahaflar Çarşısı’ndaki kitapçı Burhan Bey’e götürür ve otuz liraya satmak istediğini söyler. (N)
Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün tek nüshası İstanbul’daki Millet Kütüphanesindedir. (N)
Bu kitap değil, Türkistan ülkesidir… Türkistan değil bütün cihandır. (Ö)
Otuz değil, otuz bin lira bile değerdir bu kitaba. (Ö)

9. ETKİNLİK 

7. Sınıf Türkçe Meb Sayfa 179 Cevabı

Ali Emîrî Efendi’nin Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün değeri ile ilgili Hz. Yusuf’a atıfta bulunarak yaptığı benzetmeyi değerlendiriniz. Ali Emîrî Efendi neden Dîvânu Lugâti’t-Türk ile Hz. Yusuf arasında bir benzerlik kurmaktadır? Yorumlayınız.

Dostlarına, arkadaşlarına kitabın değerini şöyle anlatır Ali Emîrî Efendi:
“Bu kitap değil, Türkistan ülkesidir,,, Türkistan değil bütün cihandır. Türklük, Türk dili bu kitap sayesinde başka bir parlaklık kazanacak. Arap dilinde Sibeveyh’in kitabı ne ise bu da Türk dilinde onun kardeşidir. Türk dilinde şimdiye kadar bunun gibi bir kitap yazılmamıştır. Bu kitaba hakiki kıymet verilmek lazım gelse cihanın hazineleri kâfi gelmez, Bu kitapla Hz. Yusuf arasında bir benzerlik vardır. Yusuf’u kuyudan çıkaranlar, onu birkaç akçeye sattılar. Fakat sonra Mısır’da ağırlığınca cevahire satıldı. Bu kitabı da Burhan bana otuz üç liraya sattı. Fakat ben bunu birkaç misli ağırlığında elmaslara, zümrütlere vermem,”

Cevap: Hz. Yusuf zamanında kardeşleri tarafından bir kuyuya atılmıştır. Onu kuyudan köle ticareti yapan kimseler kurtarmış ve çok ucuz bir paraya köle olarak başkasına satmışlardır. Haz. Yusuf’un değeri daha sonra anlaşılmıştır ki peygamber olmuştur. Ali Emir Efendi de bu kitabın bulunuş hikayesini Hz. Yusuf’un hikayesine benzetmiştir.

10. ETKİNLİK 

Aşağıdaki sözleri okuyunuz. Yönerge doğrultusunda konuşmanızı hazırlayınız.

Başka dile uymaz annenin sesi,
Her sözün ararsan vardır Türkçesi!
Ziya Gökalp

Bugünden sonra dîvânda, dergâhta, bergâhta, mecliste, meydanda
Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.
Karamanoğlu Mehmet Bey

Karamanoğlu Mehmet Bey ve Ziya Gökalp’in Türkçeye bakış açılarını değerlendiriniz. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Kısa bir konuşma metni hazırlayarak arkadaşlarınızla paylaşınız. Konuşmanızda  uygun geçiş ve bağlantı ifadeleri kullanmaya özen gösteriniz.

Cevap: Karamanoğlu Mehmet Bey ve Ziya Gökalp ana dilimiz Türkçe’mizin öneminden bahsetmişlerdir. Ziya Gökalp her kelimenin bir Türkçe’sinin olduğunu ve Türkçe kelimeleri kullanmamızın öneminden bahsetmiştir. Karamanoğlu Mehmet Bey de her nerede olursa olsun Türkçe’den başka hiçbir dili kullanmamız gerektiğini söylemiştir. 

11. ETKİNLİK 

7. Sınıf Türkçe Meb Sayfa 180 Cevabı

Aşağıdaki yönergeleri uygulayınız.

a) Yukarıdaki gazete haberini okuyunuz. Siz “drone” cihazına Türkçe karşılık olarak hangisini uygun buluyorsunuz? Niçin ?

Cevap: “Drone” cihazına Türkçe karşılık olarak “uçangöz“kelimesini uygun buluyorum. Kulağa daha güzel geliyor. Drone kelimesinin işlevini daha iyi karşılıyor. 

b) Bu seçenekler dışında sizin de bir öneriniz var mı? Sebepleriyle birlikte açıklayınız?

Cevap: Benim önerim: “havagöz” Çünkü drone ile havada bir gözümüz varmışçasına görüntü alabiliriz. 

c) Alışveriş merkezlerinden hastanelere, lokantalardan apartman ve site isimlerine kadar kullandığımız kelimelerin neredeyse tamamı yabancı kelime istilasına uğradı. Dilimizdeki yabancı kelime istilasına dikkat çekmek için yakın çevrenizde karşılaştığınız bir örnekten hareketle kısa bir haber metni yazınız. Haber metninizde 5N1K sorularının cevaplarını vermeyi unutmayınız.

CevapRadyo ve TV’lerde Yabancı Kelime İstilasıTÜRK Dil Kurumu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) için hazırladığı raporda, radyo ve televizyon yayınlarındaki “yabancı kelime istilası”na dikkati çekti. Raporda, yayınlarda kullanılan yabancı kelimelerden örnekler verilerek, “Basın-yayın organlarıyla, çok kısa sürede ve bir istila halinde dile sokulmaya çalışılan yabancı kelimeler, dili yozlaştırmaktadır” denildi. TDK’nın belirlemelerine göre, yayınlarda Türkçe fiillerle birlikte kullanılan yabancı kelimelerden bazıları şöyle:

Akompanya etmek, demo yapmak, momentumu yakalamak, asistlik yapmak, egzajere etmek, absorbe olmak, prezante etmek, ajite etmek, piyasayı fonlamak, marjinalize etmek, start almak, dokümante etmek, minimale yaklaşmak, tolere etmek, skorer oyun sergilemek, enforme etmek, hijyen sağlamak, bloke etmek, sabote etmek, ekarte etmek, apolitik olmak, format vermek, revize etmek, brifing almak.

GELECEK DERSE HAZIRLIK

Kitap okumayla ilgili özdeyişler araştırarak beğendiklerinizi sınıfa getirmek üzere yazınız.

CevapKitap Okuma İle İlgili Özdeyişler

  • Ömrünün dörtte üçünü okumakla geçiren muhakkak namuslu olur – Diderot
  • İnsanlığa başlıca borcumuz: Bıkmaksızın okumak, üşenmeksizin okumaktır – Şemsettin Sami
  • Kitabın hala fikirlerin temel taşıyıcısı olduğuna inanıyorum… (George Will)
  • Her okur bir lider değildir, fakat her lider bir okur olmalıdır… (Hanry Truman)
  • Gelecek, ihtiyacı olan şeyleri yapabilmek için neyi öğrenmesi gerektiğini bilenlerindir..(Denis Waitley)
  • Okumayı sevmeyene dokuz hoca az (Atasözü)
  • Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca artık sönmez – Victor Hugo
  • Okuma zevkini kazanmayanın öğrenimi yarıda kalmıştır – P Peacut
  • Okuma zevkini, Hindistan’ın hazinelerine değişmem – E Gıbbon
  • Okumak bir deva, anlamak bir şifadır – R Necdet Evrimer
  • Okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır – Bacon
  • Okumak gıdadır, okuyan insanlık bilen insanlıktır – V Hugo
  • Okumasını bilirsen, her insanın bir kitap olduğunu göreceksin – W E Channing
  • Okumayı sevmek, hayattaki can sıkıcı saatleri güzel saatlerle değiştirmektir – Montesquieu
  • Okunacak en büyük kitap insandır – Hacı Bektaş Veli

7. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Cevapları Tamamı İçin Tıklayınız

Yorum yapın