Yazar Jean-Paul Sartre Kimdir? Eserleri, Kitapları, Sözleri, Hayatı, Ödülleri

Jean-Paul Sartre'nin Fotoğrafı

Yazar Jean Paul Sartre
Doğum 1905, Paris – Fransa
Ölüm 1980, Paris – Fransa
Meslek Yazar

Jean-Paul Sartre kimdir, Jean-Paul Sartre’nin eserleri nelerdir, Jean-Paul Sartre kaç yaşındadır, Jean-Paul Sartre kaç yılında ve nerede doğmuştur, Jean-Paul Sartre kaç yılında ve nerede ölmüştür, Jean-Paul Sartre’nin hayat hikayesi ve Jean-Paul Sartre hakkında ayrıntılı bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz!



Jean-Paul Sartre Kimdir?

Küçük yaşta babasını kaybeden Sartre, annesinin ailesiyle birlikte büyümüştür. Louis-le-Grand Lisesi’nde olgunluk sınavını verdi. Daha sonra eğitimine Ecole Normale Supérieure, İsviçre’deki Fribourg Üniversitesi ve Berlin’deki Fransız Enstitüsü’nde devam etti. Çeşitli liselerde öğretmenlik yaptı ve 1928’de Simone de Beauvoir ile tanıştı. 1939 yılında II. Dünya Savaşı başladığında Fransız ordusunda meteorolog olarak hizmet vermeye başladı. Almanlar tarafından yakalanıp 9 ay hapis yattıktan sonra 1940 yılında Direniş hareketine katıldı. Ünlü oyunu Sinekler bu şartlar altında yazıp sahneye koydu. Aynı şekilde felsefesini açıkladığı ünlü eseri Varlık ve Hiçlik de bu dönemde yazılmıştır. Kitaplarının tamamına yakını edebî ve siyasî sorunları ele alan teorik metinler olarak şekillenmiştir. Savaş sonrası dönemde Sartre özellikle siyasi faaliyetleriyle öne çıkmaya başlamıştır. Soğuk Savaş döneminde birçok eleştiriye rağmen Sovyetler Birliği’ni destekledi ve Fransa’nın Cezayir’e karşı yürüttüğü savaşa karşı çıktı. Çıkardığı dergi bu bağlamda yoğun bir faaliyet göstermiştir.

Sartre, 1964’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü geri çevirdi. Bunun hem eserlerine hem de siyasi konumuna zarar vereceğini düşündü. “121’ler Manifestosu” olarak bilinen bildiriyi imzaladı ve 1961-1962 yıllarındaki büyük gösterilere katıldı. 1966-67 yılları arasında Vietnam Savaşı’nda yaşanan katliamları araştırmak üzere kurulan Russell Mahkemesi’ne de başkanlık etti. Siyasi faaliyetleri giderek yoğunlaştı ve kendi iç dönüşümleriyle şekillendi. 1968 olayları Sartre’ın kendi fikirlerini ve geleneksel entelektüel duruşlarını da sorguladığı bir dönemdi. Prag’daki Sovyet müdahalesinin ve Fransa’daki öğrenci hareketlerinin üzerine, teorik politik alanı yeniden değerlendirmeye başladı ve 1973’te Liberation’ı kurdu.

1974’te Sartre’ın gözleri büyük ölçüde kördü. Bu nedenle siyasi faaliyetleri yavaşladı, ancak Batı’nın Doğu üzerindeki baskılarına her zaman karşı çıktı ve her zaman insan haklarına duyarlı oldu. Bu tavrıyla Aydınların yeri ve rolü konusunda teorik ve pratik bir örnek teşkil etmiştir. Öte yandan siyasi faaliyetinin edebi ve felsefi yönünü gölgede bıraktığı söylenemez. Her şeyden önce Sartre, kendisini iyi bir edebiyatçı ve yetkin bir filozof olarak tanıtmayı başardı. 15 Nisan 1980’de Paris’te vefat ettiğinde ardında felsefe ve edebiyat açısından çok değerli metinler bıraktı.


Jean-Paul Sartre’nin Eserleri

  • Bulantı
  • Varoluşçuluk
  • Altona Mahpusları
  • Diyalektik Aklın Eleştirisi
  • Edebiyat Nedir?
  • Sözcükler
  • Yazınsal Denemeler
  • İmgelem
  • Baudelaire
  • Ego’nun Aşkınlığı
  • İş işten Geçti
  • Varlık ve Hiçlik
  • Duvar
  • Çark
  • Akıl Çağı
  • Yaşanmayan Zaman
  • Tükeniş
  • Toplu Oyunlar
  • Hepimiz Katiliz
  • Tuhaf Savaşın Güncesi
  • Yöntem Araştırmaları
  • Aydınlar Üzerine
  • Yahudi Sorunu
  • Estetik Üstüne Denemeler

Kendi varoluş felsefesini ele aldığı eserleri başlıca;

  • Özgürlüğe Giden Yollar
  • Bulantı
  • Gizli, Kirli Eller
  • Sözler
  • Duvar

Jean-Paul Sartre Sözleri

  • Liberal iğrenç bir sözcüktür.
  • İnsanın özgürlüğü, kendisine yapılanlara karşı takındığı tavırda gizlidir.
  • İnsanoğlu özgürlüğe yazgılıdır; çünkü bir kere dünyaya atıldıktan sonra yaptığı her şeyden sorumludur.
  • Savaşı zenginler çıkarır, yoksullar ölür.
  • Birini sevmeye, koyulmak başlı başına bir iş, bir girişimdir. Güç ister, yürek ister, körlük ister. Hatta başlangıçta öyle bir an vardır ki uçurumun üstünden sıçramak ister; düşünmeye kalkarsan aşamazsın onu.
  • Her seçiş bir vazgeçiştir.
  • İnsan sahip olduklarının toplamı değil, fakat henüz gerçekleştiremediklerinin toplamıdır.
  • Hayatta yapılacak o kadar çok hata var ki, aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin bir anlamı yoktur.
  • Kötülük, ancak tam hızla giderken dengede kalabiliyordu, bisiklette olduğu gibi…
  • Bir şey sona ermek için başlamıştır. Serüven uzamaya gelmez, ona anlam veren ölümüdür yalnız.
  • Gerçek deniz soğuk ve karadır, içinde hayvanlar kaynaşır, insanları aldatmak için yapılmış ince yeşil zarın altında sürüklenerek ilerler. Çevremdeki şu hava perileri, kendilerini bu aldanışa bırakmış, yalnız ince zarı görüyorlar; ben altını görüyorum.
  • Aşk; iki insanın bilinçlerini birleştirme çabasıdır. Boşuna bir çaba, çünkü insan kendi bilincine mahkûmdur.
  • Varlığında, varlığın var olmasının söz konusu olduğu bir varlık olarak var olan bir varlığım.

Jean-Paul Sartre Alıntıları

    Bulantı

  • Her an, ardından geleni getirmek için ortaya çıkar.
  • Sevilmek istemiyorlar, alışık değiller buna.
  • Duyduğum acıyı göstermemek yetmiyordu, acı duymamak gerekiyordu.
  • Düşünmek istemiyorum. Düşünmek istemediğimi düşünüyorum. Düşünmek istemediğimi düşünmemem gerek.
  • Özgürlüğün Yolları

  • Gidersem başkalarına isyan etmiş olurum, gitmezsem isyanım kendime olur.
  • Bu halde, bu durum cehennem ile aynı şey. Hiç inanmazdım ona. Hatırla: ateş ve kükürt, işkence. Ah! Saçma bu.. Cehennem başkalarıdır.
  • Gizli Oturum (Çıkış Yok)

  • Bu halde, bu durum cehennem ile aynı şey. Hiç inanmazdım ona. Hatırla: ateş ve kükürt, işkence. Ah! Saçma bu… Cehennem başkalarıdır.
  • Varoluşçuluk bir insancılıktır

  • On Sekizinci yüzyılın felsefi ateizminde, Tanrı kavramı bastırılmıştır, ama özün varlıktan önce geldiği düşüncesi değil. Bu düşüncenin izlerini az ya da çok Diderot’da, Voltaire’de ve hatta Kant’ta da bulabiliriz.
  • Var olmak susamadan içmek gibi bir şeydir.
  • En büyük günah pişmanlıktır.
  • İnsan, kendisini oluşturduğundan başka bir şey değildir.
  • Başkalarının özgürlüğünü amaç edinemediğim sürece özgürlüğü amaçlayamam.
  • Duvar

  • Her şeyi ciddiye alıyordum; sanki ölümsüzmüşüm gibi.
  • İnsanın geri dönmeyi istediği zamanlar vardır.
  • Düşüncelerimi, onları anlayamayan insanlara göstermeye ihtiyacım yok!

Yorum yapın